Peygamber Efendimiz kadınlara hürmet ve sevgiyle davranırdı

TAHRAN (IQNA) - Hicab hususunda Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kadınlara yönelik sert muamelesi olduğuna dair herhangi bir rivayet bulunmamaktadır.

Elbette bu hicabla ilgili hükmün gerekli olmadığı anlamına gelmiyor. Hicabın toplumsal niteliği göz önüne alındığında bir kanuna ihtiyaç duyulmakta olup bu hükmün uygulanmasında köklü bir değişiklik yapılması gereklidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) insanların kadınlara bakış açısını değiştirmek için çok çaba harcamış olup onlara karşı her zaman sevgi ve hürmetle davranmıştır.

Peygamberimiz (s.a.v) mümkün olduğunca kadınlara kendilerini düzeltmeleri için fırsat vererek durumlarını değiştirmelerine yardımcı olmak için tüm olanaklarını kullanırdı . Örneğin Peygamber Efendimiz (sav), şarkıcı ve zina yapan Sara Muğniye ile karşılaştığında, ona güzel tavsiyeler ve güzel davranışlarla rehberlik etmeye çalışmıştır.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) kadınlara karşı davranışının temeli sevgi ve saygıydı.

Bir rivayete göre, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) ipekten yapılmış bir kumaş hediye edildiği, onun da bunu Müslümanların Habeşistan’a hicret ettikleri sırada İslam’ı kabul eden Ümmü Halid adlı bir kıza hediye ettiği ve onu bu şekilde onurlandırdığı söylenir.

Ümmü Seleme’nin, Peygamber Efendimiz’in  (a.s) sevgiyle “Küçük Zeyneb” dediği Zeyneb adında bir kızı vardı ve onun Ebu’l-As bin Rabi’nin kızıyla olan ilişkisi de dikkat çekiciydi. Peygamber Efendimiz (s.a.v) sadece Hz. Zehra’ya (s.a) değil, tüm kadınlara saygı ve nezaketle davranmıştır.

Allah’ın Resulü hicab konusuna kayıtsız kalmamış olup herhangi bir şekilde sert ve şiddet içeren davranışını dair bilgi yoktur. Bu konuda derlediğim raporda İslam peygamber’inin hicabla ilgili davranışlarını olumlu ve olumsuz olmak üzere iki bölüme ayırdım. Örneğin olumsuz yönü İslam Peygamber’i bir kadın binek  hayvanından inerken hemen başını çevirirdi . Çünkü kadının bedeninin bazı kısımlarını görmek mümkün olabilirdi. Yada Talha’nın kızının başında bir örtü olmadığında yüzünü çevirmesi gibi. Bu tür davranışlar hicablı olmayanlar için en büyük tembihtir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) kadınlara hicablı olmadıkları veya başka herhangi bir nedenle saygısızca davrandığına dair bir rivayet yoktur.

Kadınlara yönelik davranış ve planlarımızda köklü bir değişiklik olması gerektiğine inanıyorum.

Rivayete göre Hz. Ayşe’nin yeğeni Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) evine geldiğinde, onun başının açık olduğunu ve ince güzel bir elbise giydiğini gördüklerinde buluğa erip ermediğini sordu olumlu cevap alınca vücudunu yüz ve eller dışında örtmesi gerektiğini işaret etmiştir. Peygamber Efendimiz sadece bunu söylemekle yetinerek bazı durumlarda Allah’ın kendi toplumundaki kadınlara merhamet etmesi ve onların örtünmeyi kabul etmeleri için dua etti.

Hicab namaz ve orucun aksine sosyaldir. Bir kimse namaz kılmıyor veya oruç tutmuyorsa başkaları üzerinde bir etkisi yoktur ama hicab öyle değil. Peygamber Efendimiz hicab meselesine önem veriyordu.

Kültürel bir konuyu zorla kurumsallaştıramayız. Hicab içten gelmeli ve bilinçli olarak yapılmalıdır. Ancak toplumsal yanı olmayan bireysel bir mesele olarak da değerlendirmemeliyiz.

Nahid Tayyibi’nin konuşmasından alıntıdır.

4087777