Fransa’nın Müslüman sporculara karşı hoşgörüsüzlüğü
Washington Post’un haberine göre, Fransız yazar Rokhaya Diallo bu gazetede yayınlanan bir makalesinde Müslüman futbollcuların Ramazan ayındaki sorunlarına değindi.
Bu konu spor dünyasında özellikle futbolda hiç bu kadar belirgin olmamıştır. Ancak çoğu zaman bu ulusal eğlence Fransız yetkilileri için İslam’ı karalama kampanyasına dönüşüyor.
Müslümanlar Ramazan ayında oruç tutarak bu dinin emirlerini yerine getirirler. Ancak yeni başlayanlar için Nantes Futbol Kulübü, Cezayirli defans oyuncusu Jaouen Hodgem’in orucunu bozmayı reddetmesi nedeniyle kendi sahasında oynadığı maçlardan çıkardı.
Ayrı bir olayda, Fransız Futbol Federasyonu (FFF) tüm hakemlere “Oyuncuların oruçlarını bozmaları nedeniyle maçlara ara verilmesi, Fransız Futbol Federasyonu tüzüğü hükümlerine aykırıdır ” mesajını gönderdi.
İngiltere’de Premier Lig, oyuncuların iftar için hızlı bir mola vermesine izin veriyor. Şampiyonlar Ligi’nde Hollanda, oyuncuların maç sırasında oruçlarını açmalarına izin verdi. İtalya ve İspanya da sporcuların maç sırasında oruç açmalarına izin veren ülkeler arasında.
Ama Fransa her zaman bir istisna..
Fransa’nın kamusal yaşamda İslam’ın uygulanmasına ilişkin herhangi bir şeyle olan sorunlu ilişkisi bir kez daha tartışma yaratmaktadır.
Futbolcu Luca Digne, 2023’te bir maçın herhangi bir nedenle 20 dakika durdurulabileceğini ancak su içmek için durdurulamayacağından yakınıyordu.
Fransa’nın laikliğe garip bir yaklaşımı var. Fransız Futbol Federasyonu, Laikliği desteklemekte olup her türlü siyasi, dini veya ideolojik söylemi yasaklamaktadır. Federasyon yetkilileri buna uymayanlara disiplin cezası veriyor. Ama gerçekten, hangi toplumda su içmek veya bir şeyler atıştırmak bir din biçimidir?
Hepsinden kötüsüde bunun, Fransız sekülerizminin doğru bir okuması olmamasıdır. İnsanların kendi inançlarından ayrılmalarında israr etmek boşuna bir çabadır.
Bu, Fransız Futbol Federasyonu’nun bir sporcunun en temel bireysel haklarına karşı çıktığı ilk karar değil.
Örneğin, organizasyon kadın oyuncuların sahada başörtüsü takmasına izin vermiyor, bu da FIFA’nın sporcuların formalarının rengiyle eşleştiği sürece başörtüsü takmalarına izin veren küresel politikasıyla çelişiyor.
Fransa’da tesettür her zaman bir sorun olmuştur. 2004’te Fransa devlet okullarında tesettürü yasakladı. 2010 yılında burkayı yasaklayan ilk Avrupa ülkesi oldu. Ve düzenli olarak başörtüsü takan kadınlar, kamusal yaşamın herhangi bir biçiminde haksız incelemeyle karşı karşıya kaldı.
Fransız spor markası Decathlon koşucular için başörtüsü tasarımını pazara sürdü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kabinesindeki bakanlar tarafından saldırı ve eleştiri yağmuruna uğradı.
Daha öncede Müslüman kadınların tesettürlü mayoları 2015 ve 2016’daki yıkıcı terör saldırılarının ardından ulusal güvenlik tehdidi olarak gösterildi.
İronik olan şu ki Müslümanlar kamusal hayata katılımda bir çekince göstermiyorlar. Bu ayrılıkçılık değil. Fransız seçkinleri bunu anlayabilseydi, bu gerçek anlamda vatandaşlıktır.
Paris 2024’te Olimpiyatlara ev sahipliği yapacakken, önde gelen Fransız spor federasyonunun duruşu en azından farklı kültürlerden sporcuları ağırlamak söz konusu olduğunda Işık saçan Paris’in aydınlanmış bir şehir olarak görünmesini sağlamıyor.
4136033
IQNA Haber Ajansı'nı sosyal medyada takip edebilirsiniz:
En çok konuşulan başlıklar 