IQNA

"Biz İslam yolunda cihat etmeliyiz. Bugün İslam düşmanlığı her zamankinden daha aşikardır. Geçmişte de vardı bugün ise apaçıktır. Şimdi açıkça müşahede ediyoruz ki bunun cahilce bir örneği Kur'an-ı Kerim'e yapılan hakarettir. Bunu aptal ve cahil biri uyguluyor bir hükümet de himaye ediyor. Perde arkasındaki unsurların amaçlarını gerçekleştirmek için kendini en ağır cezalara ve infazlara mahkum eden o cahil insanlarla bir işimiz yok; konu, bu suçları ve büyük nefret eylemlerini planlayanlarla ilgilidir.

Onlar, bu eylemlerle Kur'an-ı Kerim'i zayıflatabileceklerini sanıyorlar ama yanlış yapıyor ve kendilerini yok ediyorlar. Gerçek icyüzlerini ortaya koyuyorlar. Kur'an hikmet, marifet ve insan yapan bir kitaptır. Kur'an düşmanlığı yapanlar aslında hikmet, marifet ve insan olmaya düşmandırlar. Kur'an zülme karşıdır ve zülmle mücadele etmeyi teşvik eder. "Böylece ne zulmedersiniz ne de zulmedilirsiniz" (Bakara, 279).

Kur'an düşmanlığı yapanlar insanların uyanışını istemiyorlar. Zülme karşı mücadele etmeyi istemiyorlar. Kendilerini rezil ediyorlar çünkü Kur'an-ı kerim her geçen gün dünyada daha çok parlıyor ve parlayacaktır. Elbette Kur'an, yozlaşmış güçlere yönelik bir tehdittir. Dediğimiz gibi çünkü hem zülmü lanetlemekte hem de zülme uğrayan insanı neden zülmü kabul ettiği için kınamaktadır. Bu da zalim güçler için tehlikelidir ve bir tehdittir. İfade özgürlüğü gibi yalan, eskimiş ve yanlış iddialarla Kur'an'a hakareti haklı göstermeye çalışanlar da dünya halkı arasında kendilerini rezil ediyorlar. İfade özgürlüğü adı altında Kur'an'a hakarete izin veren ülkelerde Siyonist sembollere saldırılara da izin veriliyor mu? Bunların dünyadaki zalim, cani ve yağmacı Siyonistlerin egemenliği altında olduklarını hangi dille daha açık bir şekilde ispat edebiliriz? İster gasp edilmiş o topraklarda olanlar olsun ister diğer bölgelerde yaşayanlar olsun."